Àâòîğ Òåìà: Orucun önemi ve Faydaları Tüm Detaylar  (Ïğî÷åòåíà 106 ïúòè)

  • Íåàêòèâåí

    mustafa_221

    • *
    • Нов член
    • Ïóáëèêàöèè: 27
    • Karma 0
    • Ïîë: Ìúæ
      • Ïğîôèë
      • Åë. ïîùà
    Orucun önemi ve Faydaları Tüm Detaylar
    « -: 05 àïğèë 2021, 18:12:01 »
    ORUCUN ÖNEMİ

    İslânıın beş şartından üçüncüsü Ramazan ayında oruç tutmaktır. Ramazan orucu, hicretin ikinci yılında farz kılınmıştır.
    Oruç, niyet ederek tanyerinin ağarmaya başlamasından itibaren, akşam güneş batıncaya kadar yememek, içmemek ve karı-koca ilişkisinde bulunmamaktır.
    Ramazan ayı bazı yıllarda 29. bazı yıllarda 30 gün olur. Ramazan ayı 29 gün olduğu zaman oruç yine tamdır. Çünkü farz olan, ayın tamamını oruç tutmaktır. Nitekim, Peygamber Efendimiz dokuz Ramazan oruç tutmuştur. Bu Ramazanlardan dört i! 29 gün; beşi de 30 gün olmuştur.
    Ramazan ayı, müslümanlar için kutsal ve çok mübarek bir aydır. İslâm güneşi bu ayda doğmuş, dünyayı aydınlatan Yüce Kitabımız

    Kur'an-ı Kerim bu ayda inmeye başlamıştır. Bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi bu ayın içindedir. İçimizi kötü düşüncelerden, dışımızı çirkin davranışlardan temizleyen oruç bu ayda tutulmaktadır.
    Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Ola ki, korunup sakınırsınız." ( Bakara sûresi, 1 83)
    Oruç, bizi dünyada kötülüklerden sakındıran, ahiretle cehennemden koruyan ve günahlarımızın bağışlanmasına vesile olan önemli bir ibadettir. Sevgili Peygamberimiz şu müjdeyi veriyor: "Kim inanarak ve mükâfatını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır." (Riyazü's-Salilıin.c. 2, s. 489)

    ORUCUN FAYDALARI

    a) Oruç Ahlâkımızı Güzelleştirir:

    Oruç, bize daima Allah'ı hatırlatır, sorumluluk duygusunu geliştirir. Kalbimizi kötü duygu ve düşüncelerden temizler, başkalarına fenalık yapmaktan korur. Oruç, bize en güzel ahlâkı davranışları kazandırarak adeta ıneleklcştirir. Oruç gözleri harama bakmaktan, dili yalan ve çirkin sözlerden, kulakları haram şeyleri dinlemekten, mideyi haram yemeken, elleri kötü iş yapmaktan, ayakları kötü yerlere gitmekten korur.
    Orucun faiz olmasındaki hikmet, Allah'a karşı kulluk görevini yerine getir mek ve kötülüklerden sakınmaktır.
    b) Oruç, İnsanın Merhamet ve Yardım Duygularını Geliştirir:

    Hayatında açlık nedir bilmeyen varlıklı bir kimse, yoksulların çektiği açlık ve sıkıntıyı gereği gibi anlayanla .. Fakat bu kişi oruç tutarsa açlığın ne olduğunu anlar ve yoksulların sıkıntılarını yüreğinde daha iyi hisseder, onlara karşı şefkat ve merhamet duyguları uyanır. Bunun sonucu olarak da yoksullara yardım elini uzatır, sıkıntılarını gidermeye çalışır.

    c) Oruç İnsana Nimetlerin Kıymetini Öğretir:

    İnsan, elinde olan nimetlerin değerini, ancak bunlar elinden çıktıktan sonra anlar, fakat iş işten geçtiği için bunun bir yararı yoktur. Oruç tutmakla bir süre nimetlerden uzak kalan insanın gözünde bu nimetlerin değeri daha iyi anlaşılır. Bu anlayış insana, onları daha iyi korumasını, ve nimetleri kendisine veren Allah'a daha çok şükretmesini öğretir.

    d) Oruç Tutmak İnsanı Sağlıklı Yapar:

    Bu konuda Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur.: ’'Oruç tutunuz, sıhhat bulursunuz.'' (Kcşl'u’l-Uafa, c. 2, s. 33.)
    Senenin onbir ayında yorulan sindirim organları oruç sayesinde dinlenir. Ramazandan sonra daha güçlü bir şekilde görevlerini yaparlar. Bilim adamları, orucun sağlık yönünden vücudumuza bir çok faydaları olduğunu belirtmişlerdir. Nobcl tıp armağanı kazanan ünlü Fransız bilim adamı Doktor Aleksi Karel oruç hakkında şunları söylüyor: "Oruç sırasında vücutta depo edilmiş besin maddeleri harcanır, sonradan bunların yeriııe yenileri gelir, böylece vücutta bir yenilenme olur. Oruç sağlık bakımından çok faydalıdır." (Hayat Ansiklopedisi. Oruç maddesi.)

    e) Oruç İnsana Sabırlı Olmayı Öğretir:

    Oruç tutmakla, belirli bir zaman kendini ye memeye, iç memeye alıştıran insan, hayatta karşısına çıkabilecek güçlüklere kolaylıkla sabreder, acılara ve sıkıntılara dayanır. Gerektiğinde düşmanla savaşmaktan yılmaz,bu uğurda karşısına çıkabilecek zorluklara dayanmasını bilir.

    RAMAZAN ORUCU KİMLERE FARZDIR

    Orucun Farz Olmasının Şartları Şunlardır:
    1)   Müslüman olmak,
    2)   Akıllı olmak,
    3)   Erginlik çağına gelmiş olmak.

    Elginlik çağına gelen ve ukılh olan her müslüman erkek ve kadına Ramazan ayında oruç tutmak farzdır. Allah'ın kesin emridir. Erginlik çağına gelmeyen çocuklara oruç tutmak farz değildir. Ancak bünyelerine zarar vermeyecek şekilde çocukları da yavaş yavaş oruca alıştırmak uygun olur.
    Kadınlar, lohusalık ve adet görme hallerinde oruç tutamaz, namaz kılamaz. Bu halleri geçtikten sonra tutamadıkları oruçları kaza ederler, yani gününe gün tutarlar, Fakat kılamadıkları namazları kaza etmezler.

    SAHUR VE İFTARIN FAZİLETİ

    Sahurda kalkıp yemek müstehabdır. Sevgili peygamberimiz: '’Sahurda yemek yeyiniz, çünkü sahur yemeğinde bereket vardır." (Riyazü's-Salihin, e. 2, s. 495.) buyurmuştur. Sahur yemeği, oruca dayanma gücü verir. Duaların kabul edildiği vakitlerden biri de sahur zamanıdır. Sahura kalkan bir oruçlu, dilekleri için dua etmeli ve Allah'tan günahlarının bağışlanmasını istemelidir.
    Oruç ibadetini tamamlayıp iftar vaktine yetişen kimse bundan büyük bir mutluluk ve sevinç duyar. Tuttuğu orucun mükâfatını almak üzere, kıyamet gününde Allah'ın huzuruna vardığı zaman en büyük sevinci tadacaktır.
    Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri iftar ettiği vakit, diğeri de Allah'a kavuştuğu zamandır." (El- Tcrpb ve'l-Terhib, e. 2, s. 81.) İftar vakti yapılan duaların geri çevrilmeyeceğim, Allah tarafından kabul edileceğini Peygamber Efendimiz bildirmiştir.
    İftar Duası:
    İftar vaktinde şu duayı okumak sünnettir:
    "Allalıümme leke sumtü, ve bike âıııentü, ve aleyke tevekkeltü, ve alâ rızkike eftartü, ve savımel'gadi inin şehri ramazane neveytü, fağfir lî ma kaddem tü ve mâ ahhartü"

    Anlamı:
    "Allahını, senin rızan için oruç tuttum, sana inandım, sana güvendim, senin rızkınla orucumu açtım. Ramazan aynım yarınki orucuna da niyet ettim. Artık benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla!'

    ORUCA NE ZAMAN VE NASIL NİYET EDİLİR

    Orucun sahih olması için niyet etmek şarttır. Niyetsiz oruç makbul değildir.
    Ramazan orucuna, akşamdan itibaren kuşluk vaktine kadar niyet edilebilir. Şöyle ki:
    Normal olarak oruca, sahur yemeğini yedikten sonra niyet edilir. Ancak sahurda uyanamayıp yeme içme zamanının bittiği imsak vaktinden sonra kalkan bir kimse, güneş doğmuş olsa bile, kuşluk vaktine kadar o günün orucuna niyet edebilir. Yeter ki, imsak vaktinden sonra orucu bozacak bir şey yapmasın.
    Sahura kalkmak istemeyen bir kimse, akşamdan sonra yarının oru-cıra niyet edebilir, geceleyin kalkıp tekrar niyet etmesi gerekmez. Sahura kalktığı halde oruca niyet etmeyi unutup sabahleyin hatırlayan bir kimse de yine kuşluk vaktine kadar niyet edebilir.' Böyle geç niyet etmiş olanların oruçlarında bir eksiklik yoktur. Kuşluk vaktinden sonra oruca niyet edilmez. Ramazan ayında tutulamayan orucu, başka günlerde kaza ederken niyetin geceleyin yapılması gerekir. Kcffarct oruçları da beyledir. Bu oruçlara imsaktan sonra niyet edilmez.
    Niyet esasen kalp ile olur. Yani geceleyin, yarın oruç tutacağını kalbinden geçiren kimse niyet etmiş demektir. Oruç tutmak düşüncesi ile sahur yemeğine kalkan kimsenin bu düşüncesi de niyettir. Oruca kalp ile niyet etmek yctcrlidir. Ancak kalp ile yapılan bu niyeti dil ile söylemek daha iyidir. Bu sebeple, oruç tutacak olan kimse, hem içinden niyet etmeli, hem de dili ile: "Niyet ettim Ramaza.ı-ı şerifin yarınki orucuna" diye söylemelidir.

    ORUÇ ÇEŞİTLERİ
    Altı çeşit oruç vardır:
    1) Farz Olan Oruçlar: Ramazan ayında oruç tutmak, Ramazan da tutulamayan orucu başka günlerde kaza etmek ve keffaret oruçları farzdır.
    2) Vacib Olan Oruçlar: Adak oruçları ile, bozulan nafile oruçları kaza etmek vacibdir.
    3) Sünnet Olan Oruçlar: Muharrem ayının dokuz ve onuncu, veya onuncu ve onbirinci günleri oruç tutmak sünnettir.
    4) Müstehab Olan Oruçlar: Kameri ayların onüç, ondört ve on-beşinci günleri ile haftanın pazartesi ve perşembe günleri ve Ramazandan sonra şevval ayında altı gün oruç tutmak ınüstchabdır.
    5) Mekruh Olan Oruçlar: Muharrem ayının sadece onuncu günü ile yalnız cuma veya yalnız cumartesi günlerinde oruç tutmak mekruhtur.
    6) Haram Olan Oruçlar: Ramazan bayramının birinci günü ile Kurban bayramının dört günü oruç tutmak haramdır.Çünkü bayram günleri Allah'ın kullarına birer ziyafet günüdür. Allah'ın ziyafetinden kaçınmak uygun değildir.

    RAMAZAN ORUCUNU BAŞKA ZAMANDA TUTMAYI MUBAH KILAN ÖZÜRLER
    Özürsüz olarak Ramazan ayında oruç tutmamak hem günahtır, hem de cezası vardır. Ancak bir kimse aşağıdaki durumlarda ramazan orucunu tutmayabilir veya başlamış olduğu orucu bozabilir.
    1) Hastalık: Bir hasla oruç tuttuğu takdirde hastalığının artmasından veya uzamasından korkarsa oruç tutmayabilir. Hastalığı iyileşince tutmadığı oruçları kaza eder.
    2) Yolculuk: Ramazan ayında en az doksan kilometre mesafeye yolculuğa çıkan kimse oruç tutmayabilir. Yolculuk hali bilince tutmadığı günleri kaza eder. Oruç tutmasında bir güçlük yoksa yolcunun oruç tutması daha hayırlıdır.
    3) Zor Görmek: Orucu bozmak için ölümle veya vücuduna bir zarar verilmekle tehdit edilen kimse orucunu bozabilir. Bozduğu orucu sonra tutar.
    4) Gebe ve Emzikli Olmak: Gebe veya emzikli olan bir kadın, oruç tutuğu takdirde kendisine veya çocuğuna bir zarar geleceğinden korkarsa oruç tutmayabilir. Gebelik ve emziklilik hali sona erince tutmadığı günleri kaza eder.
    5) Şiddetli açlık ve susuzluk: Oruçlu bir kimse, açlık veya susuzluk sebebiyle aklının bozulmasından ▼eya vücuduna ciddi bir zarar geleceğinden korkarsa orucunu bozabilir. Sonra uygun bir zamanda tutmadığı oruçları kaza eder.
    6) Yaşlılık ve Düşkünlük: Vücudu günden güne düşen ve oruca dayanamayan iyice ihtiyarlamış olan kimseler oruç tutmayabilir. Bıınlaı sonradan da orucu kaza cdcmiyccckleri için tutamadıkları her günün orucu yerine fidye verirler.

    FİDYE

    Oruç tutmaya gücü yetmeyen düşkün ve yaşlı kimseler ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, Ramazan ayının her günü için bir fidye verirler, Fidyenin tutarı aynen fitre kadardır. Bu fidyeler Ramazanın başlangıcında verilebileceği gibi, Ramazanın içinde veya sonunda da verilebilir.
    İsterse fidyelerin hepsini bir fakire topluca verir, ayrı ayrı fakirlere de verebilir. Bu durumda olan kimseler, fidye vermeye güçleri yetmiyorsa Allah'tan bağışlanmalarını is.cılcr. Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastalar eğer ileride oruç lııtabilicck duruma gelirlerse tutamadıkları oruç arı kaza etmeleri gerekir. Önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar nafile bağış sayılır.

    RAMAZANIM ÖZÜRSÜZ OLARAK ORUÇ TUTMAMANIN HÜKMÜ

    Ramazan ayında oruç tutmak Allah'ın kesin emridir. Müslümanların bu emri yerine getirmesi gerekir. Bir niislüınan özürsüz olarak Ramazan ayında oruca niyet etmiyerek yiyip içerse tutmadığı günlerin orucunu gününe gün kaza etmesi gerekir, keffaret lazım gelmez. Çünkü keffaret, oruç tutmamanın değil, başlanan orucu bozmanın eczasıdır.
    Ramazanda özürsüz olarak oruç tutmayan günah işlemiş ve Allah'a karşı sorumlu duruma düşmüş olur. Bundan dolayı levbe ederek Allah'tan af dilemesi ve orucunu vakit gcçirınccen kaza etmesi lazımdır.

    ORUCU BOZUP HEM KAZA HEM DE KEFFARETİ GEREKTİREN ŞEYLER
    Oruçlu olduğunu bilerek:
    1)   Yemek, içmek, (isler gıda maddesi, islerse ilaç olsun)
    2)   Cinsi ilişkide bulunmak,
    3)   Sigara içmek.
    Kaza: Bozulan orucun yerine gününe gün oruç tutmaktır.
    Keffaret: Bozulan bir gün orucun yerine 'ki ay veya altmış gün peş-peşe oruç tutmaktır.
    Ramazan ayında niyet ederek oruca başlayan bir kimse özürsüz olarak bile bile yiyip içse veya cinsi ilişkide bulunsa orucu bozulur. Bozulan bu orucun gününe gün kaza edilmesi, ayrıca oruç özürsüz olarak ve bile bile bozulduğu için de keffaret tutması gerekir.
    Başlanan bir orucu bilerek bozmanın dünyadaki cezası keffarettir. Yani altmış gün birbiri ardınca oruç tutmaktır. Herhangi bir sebeple keffaret orucuna ara verilir veya eksik tutulursa yeniden başlayıp altmış günü kesintisiz tamamlamak lazımdır. Kadınlar keffaret orucu tutarken araya giren âdet günlerini tutmazlar, âdet halleri bitince ara vermeden temiz günlerinde oruca devam ederek altmış günü tamamlarlar.

    ORUCU BOZUP YALNIZ KAZAYI GEREKTİREN ŞEYLER
    1)   Yenmesi mutad olmayan ve ilaç olarak da kulanılmayan şeyleri yutmak, (toprak, kağıt, pamuk gibi)
    2)   Buruna ilaç çekmek,
    3)   Kulağın içine yağ damlatmak, t
    4)   Abdest esnasında ağzına ve burnuna su alırken kendi elinde olmayarak boğazına su kaçmak,
    5)   Ağzına aldığı renkli ipliğin boyası tükrüğc geçip, boyanan bu tük-rüğü yutmak,
    6)   Zorla orucu bozulmak,
    7)   Uyurken başkası tarafından ooğazına su dökülmek,
    8 )   Ağız dolusu kusmak, (Kend. isteği ile)
    9)   Akşam vakti girmediği halde, akşam oldu zannederek iftar etmek,
    10)   İmsak vakti geçtiği halde, İmsak'a daha vardır zannederek yemek.

    ORUCU BOZMAYAN ŞEYLER

    1)   Oruçlu olduğunu unutara.c yemek, içnıck, (unutarak yeyip içerken oruçlu olduğunu hatırlarsa hemen ağzım yıkayıp oruca devam eder, oruçlu olduğunu hatırladıktan sonra boğazından aşağıya bir şey geçerse orucu bozulur.)
    2)   Kulağına su kaçmak,
    3)   Göze ilaç damlatmak,
    4)   Gece yıkanması gerekirken sabahleyin yıkanmak,
    5)   Kendi isteği olmayarak kusmak,
    6)   thtilâm olmak, (yani uyurken cünüplük hali meydana gelmek)
    7)   Kan aldırmak,
    8 )   Kendi isteği olmayarak boğazına toz , duman girmek,
    9)   Ağzındaki tükrüğü yutmak.

    ORUÇLUYA MEKRUH OLAN ŞEYLER

    1)   Bir şeyin yutmadan tadına bakmak, (eğer kadının kocası, yemeğin tuzundan dolayı karısına anlayışsız davranır, huzursuzluk yaparsa, kadın yutmadan yemeğin tuzuna bakabilir.)
    2)   Tükrüğünü ağzında biriktirip yutmak, (eğer ağzında biriktirdiği tükrüğü dışarı çıkardıktan sonra yutarsa orucu bozulur.)
    3)   Kendini zayıf düşürecek derecede kan aldırmak, ağır işlerde bulunmak.

    ORUÇLUYA MEKRUH OLMAYAN ŞEYLER

    1)   Gül ve misk gibi şeyleri koklamak,
    2)   Dişlerini fırçalamak,
    3)   Ağzına su alıp çalkalamak,
    4)   Burnuna su çekmek,
    5)   Yıkanmak,