Àâòîğ Òåìà: ŞEYTANIN İNSANLAR ÜSTÜNDE KULLANDIĞI EN BÜYÜK SİLAH! / Kerem Önder  (Ïğî÷åòåíà 175 ïúòè)

  • Íåàêòèâåí

    mustafa_221

    • *
    • Нов член
    • Ïóáëèêàöèè: 27
    • Karma 0
    • Ïîë: Ìúæ
      • Ïğîôèë
      • Åë. ïîùà
    ŞEYTANIN İNSANLAR ÜSTÜNDE KULLANDIĞI EN BÜYÜK SİLAH! / Kerem Önder

    “…Bugün kâfirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler.

    “Hak Teâlâ'nın "kâfirler dininizden umutlarını kestiler" buyruğu ile ilgili olarak da iki görüş vardır:

    1) Onlar, Cenâb-ı Hak bu şeyleri haram kıldıktan sonra, artık bu habis ve pis şeyleri helal kılmanızdan ümidlerini kesmişlerdir.

    2) Onlar, dininizde size galip gelme hususunda ümidsizliğe düşmüşlerdir. Bu böyledir, çünkü Cenâb-ı Hak, bu dini diğer dinlere üstün getireceğini vaadetmiştir. Bu da Cenâb-ı Allah'ın, “Çünkü O, bunu diğer bütün dinlerden üstün kılacaktır" (saf ,9) âyeti ile beyan ettiği husustur. Böylece Allah, o vaad ve yardımını gerçekleştirmiş, korkuyu tamamen gidermiş ve kâfirleri, daha önce galip iken mağlup, kahir iken mahkûr duruma sokmuştur. İşte evlâ olan bu görüştür.

    * Şeytanın insanı ümitsizliğe düşürmesi ve sağdan yaklaşması

    * Hem günah işleyip hem de namaz kılmak
    Günahta ısrarlı olmak

    * Allah'ın kullarına karşı olan merhameti, annenin evladına olan merhametinden daha fazladır. (Hadisi şerif)

    * Devamlı olarak yaptığın herkesten gizlediğin günah için sakın Allah beni affetmez deme, bu şeytanın yeis tuzağıdır. Sen yine de ona döndüreleceğini ve seni ancak onun affedeğini sakın unutma ve her defasında tevbe etmeye devam et!

    * Şeytan'ın Sağdan Yaklaşması!

    Şeytan, bir günahı ısrarla işlediğinde sana sağdan yaklaşır ve şöyle der:

    "Hem bu günahı işliyorsun, hem namaz kılıyorsun!
    Bu halde her seferinde tövbe edip Allah’a dönmeye utanmıyor musun?
    Ne bu iki yüzlülük?
    Hem günah işlemek, hem namaz, sohbet olur mu?
    Ne bu yüzsüzlük?
    Bırak bu namazı, 50 yaşına geldiğinde samimi olarak kılarsın zaten!!"

    Hayır! Sen o şerefsizi dinleme sakın.
    İnatla ve ısrarla, her düştüğünde tekrar Allah’ına döneceksin, yine ve yine çamurdan kalkacaksın...
    Akbabalar ve sırtlanlar, önce yerde hareketsiz yatanları parçalarlar, unutmayacaksın!
    Bin kere bile aynı günahı işlesen, bin kere Allah'ına dönecek ve "Beni affet Allah'ım! Yine ben geldim ve nefsime hakim olamadım. Senden başka bir af kapısı da yok ki ona gideyim! Günahlarımı bağışla ve beni bu pis işlerden temize çıkar sahibim" diyeceksin!

    Yeri gelmişken, tövbe deyince hep gözümün önüne gelen bir hatıram vardır, nakledeyim:
    Bir gün dükkanıma bir anne ve 3 yaşlarındaki çocuğu girdi.
    Annesi, şımarıklığı sebebiyle kızına yüksek sesle bağırdı ve sonra kaba etine çok sert vurunca çocuk ağlamaya başladı ama annesine sarılmaya devam etti ağlarken de.
    Annesi, "Git yanımdan, seni artık sevmeyeceğim" dedikçe, çocuk ağlamaklarla "Anneciğim" diyerek ona tutunmaya ve sarılmaya devam etmişti, hiç unutamam o sahneyi.

    İşte her günah işlediğimizde, Allah’ımıza olan sarılışımız da bu çocuğun annesine olan sarılışı ve pişmanlığı gibi olmalı ve asla O’ndan ümidi kesmemeliyiz...
    Şu pek kısa imtihan dünyasında, Rabbin, sana ne darbe vurursa vursun ve ne şekilde sınarsa sınasın, yine O'na dönecek ve güzel bir sabırla bu geçici sınavdan başarıyla ayrılmayı dileyeceksin.

    Hitabetin sultanı Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

    "...Allah'a yemin olsun ki, Allah Teâlâ'nın mü'min kullarına olan merhameti, bu kadının çocuğuna olan merhametinden daha büyüktür." (Buhârî; hadis no: 5653. / Müslim; hadis no: 6912)

    « Ïîñëåäíà ğåäàêöèÿ: 06 ìàğò 2021, 22:08:27 îò mustafa_221 »